13 Aralık 2012 Perşembe

Anti Selülit Diyeti

Yazın bir başka deyişle bikini mevsiminin gelmesiyle birlikte bayanları rahatsız etmeye başlayan selülit, aslında hidrolipodistrofi olarak bilinen cilt, cilt altı dokusu ve küçük damarları ilgilendiren bir dolaşım bozukluğu hastalığıdır. Genetik mirasınıza, beslenme düzeninize ve hareketlilik derecenize bağlı olarak özellikle kalça ve bacaklarda görülebilen, ergenlik, hamilelik, menapoz dönemlerinde oluşumu artan selülit probleminden uzak kalmak için sağlıklı beslenme kurallarına dikkat etmeli, anti-selülit püf noktalarına uymalısınız.
Anti- Selülit Diyeti Püf Noktaları
1.İdeal kilonuza inin. Fazla kilolu olma durumunu takiben hormonların düzensiz salgılanması selülit problemini arttırır.
2.En güzel detoks yöntemi su içmektir. Vücudu toksinlerden arındırmak için su tüketiminize dikkat edin. Günde 2-2,5 litre su tüketin.
3.Haftanın en az 3 günü düzenli olarak 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Yürüyüşün yanında yüzme, pilates, jimnastik gibi sporları yaparak kan dolaşımınızın düzenlenmesine katkıda bulunabilirsiniz.
4.Çok sık kilo alıp vermekten yani yo-yo diyetlerinden sakının.
5.Yüksek lif içeren besinleri tüketerek vücudunuzdan toksik madde atılımını kolaylaştırın. Aldığınız her 1000 kkal için 10-13 gram yani günlük ortalama 25-30 gram posa tükettiğinizden emin olun. Bol miktarda posa içeren sebze, meyve, tam tahıl ve kuru baklagilleri beslenme planınıza dâhil edin.
6.Antioksidan vitamin ve minerallerden zengin beslenmeye özen gösterin. A, C, E vitaminleri, çinko ve selenyum içeren besinleri diyetinize ekleyin.
7.Potasyum, selülit probleminden kurtulmak isteyenler için önemlidir. Kayısı, portakal, kivi, kavun, karpuz, muz gibi besinleri tüketin.
8.Her öğün taze meyve ve sebzelerden en az birini tüketin. Tüm ana öğünlerinize bol limonlu salata ekleyin. C vitaminin selüliti azaltıcı etkisi vardır. C vitamininden zengin kivi, portakal, şeftali gibi meyvelerden de faydalabilirsiniz.
9.Aşırı yağ ve tuz içeren şarküteri ürünlerinden, hazır gidalardan, fast food ürünlerinden ve rafine edilmiş ürünlerden uzak durun.
10.Ne yediğiniz önemlidir. Ancak ne yediğiniz kadar önemli olan bir başka nokta ise nasıl pişirdiğinizdir. Kızartma, kavurma gibi pişirme yöntemlerinin yerine buğulama, haşlama ve ızgara gibi selülit karşıtı pişirme yöntemlerini seçin.
11.Kafein tüketiminizi güvenilir sınırlar içerisinde tutun. Amerikan Clinical Journal of Nutrition kafein alımının günlük 400 mg ile sınırlandırılmasını öneriyor. 1 fincan türk kahvesi ortalama 80-120mg kafein içeriyor. Koyu kahve, koyu çay tüketimiden kaçının.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder